Fizikçiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fizikçiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

PİRİ REİS VE HARİTA




PİRİ REYİSİN HARİTASINI NASIL AÇIKLAMAMIZ GEREK ?
 


Genel Görünüm
Harita ceylan derisi üzerine çizilmiş, 90 x 60 cm boyutlarındadır. Ortaçağ haritalarından sıkça rastlanan portolan tarzında yapılmıştır, yani enlem ve boylam çizgileri yerine anahtar noktalarda yönleri gösteren pusula gülleri ve bunlardan ışınsal olarak yayılan yön çizgileri vardır. 

Kenarlarda açıklayıcı nitelikte çeşitli notlar vardır. Notların bır kısmı tutsak edilmiş Portekiz ve İspanyol denizcilerin ifadelerine dayalıdır. Notlarda Yeni Dünya'nın yerlileri, hayvanları, bitkileri, madenî zenginlikleri ve diğer ilginç özelliklerine değinilir. Ayrıca, gösterilen yerlerde bulunduğu rivayet edilmiş hayvan veya hayalî yaratıkların resimlerini de gösteren harita, toplam dokuz renkle çizilmiştir. 

Kenar notlarından birinde bu haritanın batıda Kristof Kolomb'un keşfettiği yöreler, doğuda da "Çin, Hint ve Sint" bölgelerini gösterdiğini yazar. Sağ kenardaki notlarının bazıların yarım cümlelerden oluşması bu haritanın daha büyük bir dünya haritasının sol yarısı olduğunu gösterir; öbür yarısı kayıptır. 

Notlardan bir diğerinde "İşbu haritayı Kemal Reisin biraderzadesi unvanile müştehir Pii 9 Mart ile 7 Nisan arasında Geliboluda tahrir eylemiştir''" yazar. Kenar notlardaki bilgilerin bir kısmı Piri Reis'in daha sonra yazdığı Kitab-ı Bahriye'sinde de aynen yer alır.seran



Haritanın kaynakları
Kenar notları bu haritanın, bir kısmı Akdeniz'de ele geçirilmiş İspanyol ve Portekiz gemilerinde bulunmuş olan, yaklaşık 20 haritanın bir birleşimi olduğunu belirtmektedir. Bunların arasında sekiz 'Caferiye' haritası, dört Portekiz haritası, güney Asya'ya ait bir Arap haritası ve Kristof Kolomb'a ait bir Amerika haritası vardır. Caferiye haritaları, çok eskiye dayanan, Abbasi halifelerinden Al-Me'mun Al-Ca'far zamanında kopyalanmış olan, Büyük İskender zamanına ait haritalardır. 

Piri Reis, haritasının Orta Amerika kısmının kaynağının Kristof Kolomb olduguna bu satırlarla belirtir: "Bu isimler ki mezbur cezairde ve kenarlarda kim vardır, Kolonbo komuştur ki anınla malûm oluna. Ve hem Kolonbo ulu müneccim imiş. Mezbur hartide olan bu kenarlar ve cezireler kim vardır, Kolonbonun hartisinden yazılmıştır."

Piri Reis haritasının Kristof Kolomb haritasından kaynaklandığının önemli bir delili, Küba'nın yokluğudur. Kristof Kolomb seyahatnamelerinde Küba'nın bir ada değil, kıtanın uzantısı oldugunu yazmıştır ve Piri Reis haritasında da Küba bu şekilde gösterilir.

Notlarda "Antilya" olarak değinilen Karayipler hakkında çeşitli bilgiler verilir. Bir kenar notunda adı geçen "Izle de Spanya", (günümüzde Dominik Cumhuriyeti ve Haiti'nin bulunduğu) Hispanyola adasına karşılık geldiği anlaşılabilse de, bu kenar notunun yanındaki adanın şekli Japonya'ya benzemektedir. Macellan'ın seyahatlerinden önceki dönemde Atlas Okyanusu'nun batı kıyısında Asya olduğu kanısı yaygındı. Çin'e varmak amacıyla yola çıkan Kristof Kolomb'un yanına Uzak Doğu Asya haritaları almış oldugu bilinir, bu Kolomb'un Doğu Asya kıyılarını gösteren haritalara kendi keşfettiği yerleri eklemiş olması muhtemeldir. Haritanın bu bölgesindeki pek çok kıyı şekli Asya'nın doğu kıyılarına karşılık gelmektedir. 

Karayipler'in çiziminde Piri Reisin iki haritadan yararlandığı anlaşılabilir. Sancuvano Batisdo adı iki farklı ada için (biri günümüz Porto Riko'sunda bulunan San Juan Bautista, öbürü Küçük Antiller'de yer alan Santa Maria de Guadalupe) kullanılmıştır, ayrıca Virgin Adaları iki kere çizilmiştir. 

Güney Amerika'nın içerlerinde görülen dağlar Caneiro haritasında da görüldüğünden dolayı, Piri Reis'in kaynaklarından biri muhtemelen onun türevlerindendir.

Brezilya kıyıları konusundaki kenar notunda bu kıyıları kazara keşfetmiş Portekiz kaşiflerin ayrıntılı anlatılarından yararlandığını belirtir. Söz konusu kaşif şüphesiz 1500'de Hindistan'a giderken Brezilya'yı keşfeden Pedro Alvares Cabral'dir.

Haritadaki bazı yörelerin kaşiflerin Ceneviz'li olduğuna dair övücü ifadeler bulunması, ayrıca Kristof Kolomb'dan onun İtalyanca'da kullanılan adı olan 'Kolombo' olarak bahsetmesi Piri Reis'in Cenevizli kaynaklardan da yararlandığına işaret eder.



Haritanın kaynakları hakkında diğer teoriler
Piri Reis haritası 1960'lı yıllarda bazı bilim ötesi teorilere ilham kaynağı olmuştur. Charles Hapgood, haritada Güney Amerika'nın güney ucundan doğuya doğru olan uzantıyı, 16. yüzyılda henüz varlığı bilinmeyen Antarktika olarak yorumlamıştır. Bu kara parçasının haritada buzlu görünmemesi, Sahra çölünde ise göllerin görünmesi yüzünden Hapgood, Piri Reis'in kullandığı kaynaklar arasındaki bir haritanın, dünyanın onbin yıl önceki, ikliminin günümüzden çok farklı olduğu, bir dönemine ait olduğunu öne sürmüştür. Bu iddiaya göre Piri Reis, tarih öncesi çağlarda yaşamış bir medeniyetten kalma bir haritadan yararlanmıştır. Erich von Daniken ise Tanrıların Arabaları adlı kitabında, Piri Reis haritasındaki bazı şekil bozukluklarını açıklamak için, uzaylı bir medeniyetin uzaydan çektiği dünya fotoğraflarından yararlanılmış olduğunu iddia etmiştir.

Ancak, bu görüşler bilimsel çevrelerderde destek bulmamışlardır. Örneğin, haritada gösterildiği biçimiyle Nijer nehrinin yatağı, Sahra'da olmuş olabilecek göllerden beslenemeyecek kadar yüksek bir irtifadadır. Haritanın pek çok ayrıntısı dünyanın uzaydan görünümüne uymacak derecede hatalıdır. Üstelik, Antarktika teorisiyle çelişkili olarak, Piri Reis'in kendisi, bir notunda haritanın alt kısmındaki kara parçası hakkındaki bilgileri rotalarından çıkıp kaybolmuş Portekizli denizcilerden aldığını, onların dediğine göre o yörenin çok sıcak olduğunu yazar.

Haritada Güney Amerika kıyılarının doğuya doğru dönmesinin bir açıklaması, Güney Amerika'nın doğru çizilmesi halinde haritanın üzerine çizildiği kıymetli ceylan derisinde ona yer kalmayacağıdır. Bu görüşe göre Piri Reis, haritaya bir ekleme yapıp onun güzelliğini bozmaktansa Güney Amerika kıyılarını haritasının alt kısmına kaydırmıştır.


BİLİM DÜNYASI

İLGİNÇ BİR FİZİK SORUSU







Bu soru Kopenhagken da ki bir Üniversitenin fizik sinavindan alinmistir:

"Bir gökdelenin yüksekligini barometre ile nasil bulursunuz, anlatiniz."

Ögrencilerden birinin cevabi: "Barometrenin ucuna bir ip baglarsiniz. sonra gökdelenin tepesinden asip sallarsiniz. Barometre yere degdiginde ipin boyuyla barometrenin boyunun toplami gökdelenin yüksekligini verecektir."

Bu oldukça orijinal cevap hocayi çileden çikartmaya yetti ve ögrenci dersten kaldi. Ögrenci cevabinin dogrulugu konusunda itirazda bulundu ve Üniversite durumu çözmek için baska bir hoca gönderdi.

Bu noktada ögrenci hakkinda ne düsünürdünüz? Sizin karariniz ne olurdu ?

Çocuk kalmali mi geçmeli mi ?

Yeni hoca, cevabin aslinda dogru olduguna fakat kayda deger bir fizik bilgisinin varligini göstermedigine karar verdi. Sorunu çözmek üzere ;

Ögrencinin en azindan asgari bir temel fizik bilgisi olup olmadigini anlamak için ona alti dakika vererek sorunun sözlü cevabini vermesi kararini aldi. Ilk bes dakika genç sessizlige gömüldü. Alni düsünceden kiris kiris olmustu. Hoca zamanin tükenmekte oldugunu hatirlattiginda genç çesitli cevaplarinin oldugunu fakat hangisini kullanacagina karar veremedigini söyledi. Tekrar acele etmesi tavsiye edilince genç söyle cevapladi:

"Ilk olarak, barometreyi gökdelenin tepesine çikartip kenarindan asagi birakip yere inene kadar gecen sureyi ölçersiniz. Binanin yüksekligi (H=0.5 x g x t kare) formülü uygulanarak hesaplanabilir. Fakat barometre için kotu bir secim..."

"Veya günes parliyorsa, barometrenin yüksekligini ölçersiniz. Sonra onu bir yere dikip gölge uzunlugunu ve sonra da gökdelenin gölge uzunlugunu ölçebilirsiniz. Bundan sonrasi basit bir orantiyi çözmek olacaktir"

"Fakat bu konuda gök bilimsel bir cevap istiyorsaniz barometrenin ucuna bir sicim baglayip onu bir sarkaç gibi sallandirabilirsiniz; önce yer seviyesinde daha sonra da gökdelenin tepesinde. Yüksekligi T=2pi kare kak (I /g)formülündeki farktan yararlanarak bulabilirsiniz."

"Yahut da gökdelenin disarisinda bir yangin çikis merdiveni varsa barometreyi bir cetvel gibi kullanarak yukariya çikarken gökdelenin boyunu barometre yüksekligi biriminden sayip bunlari toplayabilirsiniz."

"Eger ille de SIKICI ve Ortodoks olmak istiyorsaniz, tabii ki barometre ile gökdelenin tepesindeki ve yer seviyesindeki basinci ölçer milibar cinsinden çikan farki feet'e çevirebilirsiniz ve yüksekligi bulursunuz."

"Ancak bizler daima zihnin bagimsizligi ve bilimsel metodular kullanma konusunda tesvik edildigimiz içindir ki en iyi yol süphesiz hademenin kapisini çalmak ve yeni bir barometre isteyip istemedigini sorarak gökdelenin yüksekligini söylemesi durumunda ona bu barometreyi verecegimizi söylemek olurdu."

Simdi genci dinledikten sonra hala ayni seyi mi düsünüyorsunuz ? Geçmeli mi kalmali mi ?

Ögrencinin adi : Niels Bor, Fizikte Nobel ödülü kazanan tek Danimarkali. 



AKADEMİK FİZİKÇİLER...

Ünlü Türk Fizikçiler


Ünlü Türk Fizikçiler

Feza Gürsey

Feza Gürsey Galatasaray Lisesi’ndeki eğitimini 1940 yılında tamamladı. 1944 yılında da istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik–Fizik Dalı’ndan mezun oldu. istanbul Üniversitesi’ndeki fizik asistanlığı sırasında M.E.B. tarafından yapılan sınavı kazanarak ingiltere’de Imperial College’de doktora yapma imkanını elde etti. Kuaterniyonların alanteorisine uygulanmaları konusunda yaptığı ve 1950′de tamamladığı çalışması, bilim dünyasında uyandırdığı yankıların yanısıra, onun için de yaşam boyu sürecek bir araştırma ilgisinin odak noktası oldu.
1993′te Ankara’da kurulan Türkiye’nin ilk bilim merkezine adı verilmiştir.
Orhan Asım Barut

Ortaöğenimini tamamladıktan sonra isviçre’de Eidgenossische Technische Hochschule’den lisans (1949) ve doktora (1952) derecesini aldı. Bu öğretim kurumunda bir süre araştırmacı olarak çalıştıktan sonra ABD’ye gitti ve çeşitli üniversitelerde (Chicago Üniversitesi, Montreal Üniversitesi, Syracuse Üniversitesi vb.) araştırmacı ve öğretim üyesi olarak çalıştı. “Matematiksel fizik” ve “temel parçacıklar fiziği” konularında yaptığı uluslararası düzeydeki üstün nitelikli y Ayın ve çalışmalarınedeniyle kendisine 1982 TÜBiTAK Bilim Ödülü verildi. Daha sonraki yıllarda Colorado Üniversitesi’nde (ABD) profesörlük yapan Barut’un birçok bilimsel yayını vardır.
Ergin Sezgin
Murat Günaydın
Oktay Sinanoğlu
TED Yenişehir Lisesi’ne 1953 yılında burslu öğrenci olarak girdi ve okulu birincilikle bitirdi. Okulun bur suyla kimya mühendisliği okumak üzere ABD’ye gitti. 1956′da ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği’ni birincilikle bitirdi.
1957′de Massachusetts teknoloji Enstitüsü’nü 8 Ayda birincilikle bitirerek yüksek kimya mühendisi oldu. 1960′ta Yale Üniversitesi’nde yardımcı doçent olarak çalışmAya başladı.
26 yaşında iken atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile doçent oldu. 28 yaşında “tam profesör” unvanını aldı. Yale Üniversitesi Tarihinin son 100 yılında bu unvanı kazanan en genç insanıdır. [1]
1964′te Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde danışman profesör oldu. Yale Üniversitesi’nde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. dünyada yeni kurulmaya başlayan moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri oldu.dna sarmalının çözelti içinde o halde nasıl durduğuna açıklama getirmiştir. Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’ne (National Academy of Sciences) üye seçilen ilk ve tek Türk oldu. Dünyanın pek çok yerinde buluşları ve kuramları ile ilgili konferanslar verdi.
Oktay Sinanoğlu Nobel Fizik Ödülü için aday gösteren kurumun üyesidir.Bu alanda görev yapan ilk Türk profesörüdür.
26 yaşından beri devam ettiği Yale Üniversitesi’nde moleküler biyoloji ve kimya olmak üzere iki kürsüde profesör olarak görevini sürdürüyor. Yıldız Üniversitesi’den ise emekli oldu.
Fikret Kortel
Ahmet Yüksel Özemre

lk Türk atom mühendisi ve yazar. 3 nisan 1935 ( nüfus kayıtlarında 25 Mayıs 1935) tarihinde Üsküdar, istanbul’da doğmuştur. Evli, iki kız çocuğu ve bir de erkek torunu vardır.
haziran 1954′te Galatasaray Lisesi Fen Kolunu, Şubat 1957′de istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik-Fizik Dalını lisans derecesinde bitirmiştir. 30 Temmuz 1958′de Saclay, Fransa’da bulunan Fransa Nükleer Bilimler Ve Teknoloji Millî Enstitüsü (Institut National des Sciences et Techniques Nucléaires) Atom Mühendisliği (Génie Atomique)’nden mastır almıştır. 3 Eylül 1973′de teorik fizik dalında kürsü profesörü olmuştur.
2002′de Üsküdar belediyesince Çengelköyü Yıldırım Beyazıt Caddesi’nde yaptırılmış olan Kültür merkezine Ahmet Yüksel Özemre Kültür Merkezi ismi verilmiştir.
1961-1962 yılları arasında Notre Dame de Sion Fransız Kız Okulunda matematik öğretmenliği yapmıştır.
Behram Kurşunoğlu
( bayburt, Aydıncık Köyü, 1922 – Miami, Florida, 25 ekim 2003), Albert Einstein’ın genel görelilik kuramının elektromanyetizma ile birleştirilmesi üzerine çalışmalar yapmış bir Türk fizikçidir.
ankara Üniversitesi ve ingiltere’deki Edinburgh Üniversitesi’ndeki eğitiminin ardından fizik doktorasını gene ingiltere’deki Cambridge Üniversitesi’nde tamamlayan Kurşunoğlu, Albert Einstein ve Erwin Schrödinger ile birlikteSimetrik olmayan yerçekimi kuramları üzerinde önemli çalışmalarda bulunmuştur. Genç yaşında dünya fizikçileri arasında saygın konum kazanan Prof. Kurşunoğlu, 1965 yılında Miami Üniversitesi’deki Teorik Araştırmalar Merkezi’nin kurulmasında rol almış, 1992′de kapanmasına kadar bu merkezde bulunmuştur. Daha sonra araştırma kuruluşu Glo Bal Foundation’ın direktörü olmuştur.
Prof. Dr. Behram Kurşunoğlu, 1950′li yıllarda Atom enerjisi alanında çalışmalarını Türkiye’de sürdürmüş ve aynı zamanda Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun Kurucu üyesiydi. Prof. Dr. Behram Kurşunoğlu aynı zamanda Genel Kurmay Başkanlığına danışmanlık yapmış, bir dö Nem Birleşmiş milletler Bilim Komisyonunda çalışmıştır. kuantumFiziği konusunda yaptığı araştırmalarla özellikle “Genelleştirilmiş izafiyet Teorisini” ortaya atan kişi olarak bütün dünyaca tanınıyordu.
1964 yılından beri organize etmekte oldugu Coral Gables konferans serisi ile de tanınan Kurşunoğlu, 2003 yılındaki konferanstan kısa bır zaman önce kalp krizinden vefat etmiştir. Eşi Sevda (Arif) Hanım’dan ismet ve Sevil (Kurşunoğlu-Brahme) adlı iki doktor çocuğu, Ayda (Weiss) adlı bir avukat kızı vardır.

KISACA DERLEME YAPILMIŞTIR. EKLEMEK İSTEYEN YORUM KISMINA YAZABİLİR.