TÜBİTAK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
TÜBİTAK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Atıktan Enerji

Atıktan Enerji
Her gün poşetlere doldurup kapımızın önüne koyduğumuz veya çöp konteynerine attığımız yüz binlerce poşet nereye gidiyor? Aslında pek çoğumuz bu sorunun cevabını biliyoruz ve sonrasında meydana gelen sorunlardan da az çok haberdarız. Peki, her gelişinde yüzümüzü ekşittiğimiz elektrik, doğalgaz faturalarına ne demeli? Ülkemizin enerji ihtiyacının çok büyük bir kısmını dışarıdan almak zorunda kaldığımızı (%70’ten fazla), ülke ekonomimiz için yerel enerji üretimini artırmak zorunda olduğumuzu gazetelerden, televizyonlardan hemen hemen hepimiz duymuşuzdur. Çevreye büyük zararları olan atıklar enerji derdine deva olabilir mi? Atık, üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve
kullanıcının artık işine yaramayan maddelerin tamamı olarak tanımlanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2010 yılı verilerine göre günlük kişi başı atık üretimimiz 1,14 kg. Bir başka ifade ile ülke olarak günde 80 milyon kg’dan fazla atık üretiyoruz. Her geçen gün daha büyük alanları kaplayan atıklar toprağa, suya ve havaya karışarak ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Öte yandan hatırı sayılır
oranda milli servetimiz de ziyan oluyor. Neticede biz onları kullanmadığımız, yani kullanamadığımız için atık oluyorlar. Diğer taraftan ülkemiz ekonomisinin en ciddi sorunlarından biri enerjide dışa bağımlılık. Her yıl milyarlarca lira, ithal edilen enerjiye ödeniyor. Çevre sorunu oluşturan atıklar ile ekonomik sorun olan enerji ihtiyacını bir araya getirdiğimizde ikisine de deva olacak çareler
oluşturabiliriz. Her geçen gün gelişen teknoloji, atıktan
verimli şekilde enerji elde etme noktasında da yardımımıza
koşuyor. Şimdi bu teknolojilere bir göz atalım.

Yayın: TÜBİTAK

TÜBİTAK, iş fikri olana Destek!


TÜBİTAK, iş fikri olan ancak hayallerini gerçeğe dönüştürebilecek desteği bulamayan girişimci adaylarına önemli bir fırsat sunuyor. İş fikirlerinin ticarileşmesi için eğitim, iş rehberi ve 100 bin TL sermaye desteği veren TÜBİTAK, girişimcilerin 550 bin TL bütçeli projelerini de yüzde 75 oranında destekliyor.

http://www.tubitak.gov.tr/tr/haber/is-fikri-olan-girisimcilere-tubitaktan-ticarilesme-firsati

Türkiye’nin ilk özgün tasarım yerli piyade tüfeği üretildi.

http://goo.gl/Q8Klk


'SİLAHIN ÜRETİMİNDE TÜBİTAK’IN BÜYÜK KATKISI OLDU'
Latif Aral Aliş, silahın üretilmesinde TÜBİTAK, Kocaeli Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin büyük katkıları olduğunu belirtti. Aliş sözlerine şöyle devam etti: “Bu silah sadece bizim eserimiz değil. TÜBİTAK, Kocaeli Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile ortaklaşa yaptığımız bir silahtır. Bir üniversite çalışmasıdır. Türkiye’nin en büyük Ar-Ge kuruluşu TÜBİTAK’ın çok büyük katkısı vardır. Biz bu silahı üretirken basit bir örnek vereyim; sadece silahın kabzenin ergonomik yapısını doğru yapabilmek için 20 ile 30 yaşları arasında Türkiye’nin her tarafından kadın ve erkek bin 200 kişinin el yapısını inceledik. Sadece kabzenin ergonomik yapısını doğru kavrayabilmek için bunu yaptık. “
'SİLAHLARIMIZI PATENTLERİNİ ALDIK'
Özgün tasarım olan silahlarının kopyalanmaması için patentlerini aldıklarını söyleyen Aliş, “ Bu silahlar üzerine 5 tane patent var. Bir patenti almak için kendiniz tasarlamanız lazım. Bizi taklit edemesinler diye patentlerimizi de aldık. Bu silahlar kabzesinden gövdesine kadar ince çalışılmış bir iştir. Özel programlar ile yapılmış. Önce programlarda denedik, sonra kendimiz balistik testlerini yaptık. Şimdi biz okyanusta yüzüyoruz. 72 ülkeye ihracat yapıyoruz. Biz dünyada bir marka olduğumuza inanıyoruz. Bu projenin tasarlanması ve projelendirmesi 2 yıl sürdü. 2009’da başladık. 2011’de her şeyi ortaya çıkardık. 2013 ocakta imal izni aldık. Mayıs'ta imal ettik.” ifadelerini kullandı.  

MERAK ETTİKLERİNİZ





TÜBİTAK, internet sitesindeki “merak ettikleriniz” bölümüne gelen “Leyleklerde hamilelik ne kadar sürer?”, “Şimşeğin çakış hızı nedir?”, “Sorum çok net sizce uzaylı diye bir şey var mı?” gibi birbirinden çarpıcı soruları cevapladı.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) Bilim ve Teknik Dergisi’nin internet sayfasındaki “Merak Ettikleriniz” bölümüne yanıtlanması istemiyle gönderilen sorular okuyanları şaşırtıyor.
“http://www.biltek.tubitak.gov.tr” sitesinde bulunan bilgilere göre, “Merak ettikleriniz” bölümünde, “Antropoloji, astronomi, bilgisayar, bilim teknik kulübü, biyoloji, botanik, çevre ve iklim, elektronik ve elektronik, fizik, genel, gıda ve teknolojisi, kimya, matematik, psikoloji, satranç, spor, teknoloji-tasarım, tıp, yerbilim, inşaat ve mimari ve zooloji” ile ilgili konularda gönderilen çok sayıda soruya cevap veriliyor. İşte ilginç sorular...

* “Leyleklerde hamilelik ne kadar sürer?”
* “En uzun rüya 6 saniye midir?’
* “Aşkın kimyası var mı?”
* “Dünyanın merkezindeki ateş sönerse neler olur?”
* “Bazı insanlar sivrisineklere diğerlerinden neden daha çekici gelir?”
* “Kızlık zarı diğer hayvanlarda da bulunur mu?”
* “Örümcek, ağını örerken ipliğini nereden bulur?”
* “Neden kaşınırız ve bazen vücudumuzda kaşınan bir bölgeyi bulamayız?”
* “Ben 8 yaşındayım korsanlar hangi yılda vardı?”
* “Sorum çok net sizce uzaylı diye bir şey var mı?”
* “Kaplumbağamın kabuğu çok yumuşamış, ne yapabilirim?”
* “Uzayda dikilen bir bayrak dünyadaki gibi dalgalanır mı?”
* “Fırtınalı havalarda, evin içinde de olsam, telefondaysam ya da duştaysam, beni yıldırım çarpabileceğini duydum, bu doğru mu?”
* “Şimşeğin çakış hızı nedir?”
* “Köpekbalıkları neden durmadan yüzüyorlar?”
* “Yılanlar ve kertenkeleler, niçin sürekli dillerini dışarıda tutar?”

VE CEVAPLAR

Bilim ve Teknik Dergisi’nden sorulara bilimsel cevaplar verilerek, ilgililerin merakını gidermeye çalışılıyor. “Leyleklerde hamileliğin ne kadar sürdüğü” sorusuna, “kuşlarda doğum olayından söz edilemediği gibi bir hamilelik döneminden de bahsedilmeyeceği” belirtiliyor.
“En uzun süren rüyanın 6 saniye mi” sorusuna ise “Tekrar eden rüyalarda kişi sürekli birbirine benzer rüyalar görüyor. Bu tip rüyalar yalnızca uykunun son evresinde gerçekleşiyor ve 45 dakika sürebiliyor. İkinci aykırı durum ise gerçek gibi rüyalardır. Gerçek gibi rüyalarda, kişi uyandıktan sonra birkaç dakika gördüğünün rüya mı yoksa gerçek mi olduğuna dair bir bocalama dönemi yaşıyor. Bu tip rüyaların da süresi 30 dakikayı aşabiliyor” karşılığı veriliyor.
“Aşkın kimyası var mıdır” sorusunun yanıtı ise “Aşkın kimyası denince ilk akla gelen, feniletilamin (PEA) adlı maddedir” şeklinde.
“Bazı insanların, sivrisineklere diğerlerinden neden daha çekici geldiği” sorusu ise “Bilim insanları, sivrisineklerin kurbanlarını neye göre seçtiklerini hala araştırıyor. Gerçekten de bazı insanlar sivrisinekler için oldukça popülerken bazıları da hiç ilgi görmüyor” diye karşılık buldu.
“Kızlık diğer hayvanlarda da bulunup bulunmadığı”na ilişkin soruya ise “Kızlık zarı (hymen) birçok karasal memelide (kobay, sıçan, köstebek, at, sırtlan, lama, lemur, vs.) bulunuyor” denildi.
“Örümceğin, ağını örerken ipliğini nereden bulduğu” sorusuna ise “örümceğin ağını örerken kullandıkları ipliği bir yerden bulmaları için örneğin doğadan toplamalarının gerekmediğini, aslında örümcek ağının, bu canlının kendi ürettiği protein yapısında bir madde olduğu” şeklinde yanıt veriliyor.
Bir meraklının, “Sorum çok net; sizce uzaylı diye bir şey var mı?” sorusu ise çok net bir yanıt veriliyor: “Bilmiyoruz!..”

KAPLUMBAĞANIN YUMUŞAYAN KABUĞU

Evinde bakımını üstlendiği kaplumbağasının “kabuğu çok yumuşayan” bir hayvansever ise soru yönelterek, çözüm arıyor. Verilen cevapta, “Haşlanmış bir yumurtanın kabuğunun bir gün kadar suda bekletin. Bu suyu kaplumbağanın suyunun içine koyun. Ara ara da haşlamış yumurta akı verin. Böylece kabuk için gerekli besin verilmiş olur” deniliyor.
“Köpekbalıkları neden durmadan yüzüyor” şeklindeki soruya, “Köpekbalıklarının çoğu iki nedenden ötürü durmadan yüzerler; solunum yapmak ve batmamak için” diye karşılık verildi.

FIRTINADA TEDİRGİNLİK

Bir kişinin de siteye ulaştırdığı, “Fırtınalı havalarda, evin içinde de olsam, telefondaysam ya da duştaysam, beni yıldırım çarpabileceğini duydum, bu doğru mu?” sorusu da “Yıldırım son derece güçlü ve tehlikeli bir kuvvet. Evet, telefonda konuşuyorsanız ya da suyla ilgili bir şeylerle uğraşıyorsanız, evin içinde de olsanız sizi çarpabilir” şeklinde cevaplandı.

YILANLARIN DİLİ

Soru: “Yılanlar ve kertenkeleler, niçin sürekli dillerini dışarıda tutar?”
Cevap: “Dil dışarıda tutulmaz, sürekli olarak dışarıya uzatılıp, içeriye geri alınır. Özellikle yılanlar ve kertenkelelerde görülen bu davranışın esas nedeni, çevreden duyum almaktır.”
Soru: “Balıkların hafızasının kısa süreli olduğu nasıl bir testle anlaşılmıştır.”
Cevap: “Balıklar yalnızca içgüdüleriyle hareket eden basit canlılar değil, akıllı, sorunlarına zekice çözümler bulan, toplumsal zekaya sahip canlılar olarak kabul ediliyor.”
Soru: “Kargaların ortalama ömrünün yaklaşık 200 yıl olduğunu duydu. Doğru mudur?”
Cevap: “Doğada vahşi olarak yaşayan kargalar en fazla 13-14 yıl kadar yaşarlar?”
Soru: “Uzun bağırsak ve kısa bağırsağın uzunluğu kaç metredir?”
Cevap: “Sağlıklı bir erişkinde ince bağırsak boyu yaklaşık 6-6,5, kalın bağırsak boyuysa yaklaşık 1,5-2 metre.”