gelişme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gelişme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

TÜBİTAK, iş fikri olana Destek!


TÜBİTAK, iş fikri olan ancak hayallerini gerçeğe dönüştürebilecek desteği bulamayan girişimci adaylarına önemli bir fırsat sunuyor. İş fikirlerinin ticarileşmesi için eğitim, iş rehberi ve 100 bin TL sermaye desteği veren TÜBİTAK, girişimcilerin 550 bin TL bütçeli projelerini de yüzde 75 oranında destekliyor.

http://www.tubitak.gov.tr/tr/haber/is-fikri-olan-girisimcilere-tubitaktan-ticarilesme-firsati

Bitkiler birbirleriyle iletişim kurarak büyüyor


Bitkilerin kendi aralarında iletişim kurabildiği ve çevreleri hakkında bilgi toplayabildiği ortaya çıktı. Bu durumun, biribirleriyle ‘iyi geçinen’ bitkiler yan yana dikildiği zaman, daha verimli gelişmelerini sağladığı belirtildi.Bilim insanları, bitkilerin akustik titreşimler sayesinde iletişim kurduğunu ve çevreleri hakkında bilgi topladıklarını tespit etti.

Western Australia Üniversitesi fizyologları, bitkilerin iyi ve kötü gelişmesine etken olan faktörleri belirlemek için kırmızi biber (Capsicum annum) bitkisi üzerinde gözlemler yaptı. Deneylerde, biber bitkisi tohumları diğer biber bitkisi tohumlarıyla gömüldü, bazı tohumlar da izole edildi. Ayrıca, biber bitkileri fesleğen (Ocimum basilcum) ile de gömüldü.

Gözlemlerde, tohumların tek başlrına daha az filizlendiği görüldü. Ancak bitki tohumları yan yana gömüldüklerinde, filizlenme oranında ciddi bir artış yaşandı.Araştırmcılar daha sonra bitkilerin arasına siyah plastik levha koyarak toz ve sürtünme gibi kimyasal ve fiziksel iletişimlerini keserken, ışık oranı ve nemlilik gibi aynı ortamda paylaşılan değerleri de değiştirdi.

İletişimleri bloke edilmesine rağmen, yanyana gömülen tohumlar izole edilenlere kıyasla yüksek oranda filizlenme gösterdi. Bilim insanları, buradan yola çıkarak bitkilerin gelişmesini güçlendiren, kendi aralarında bir çeşit iletişim olduğu sonucuna vardı.HAŞERELERİ UZAK TUTUYOR
BMC Ecology dergisinde yayımlanan araştırmada yer alan Monica Galiano, “Bitkilerin, tohum gelişimini henüz tam anlayamadığımız bir mekanizma sayesinde olumlu olarak etkileyebildiğini gördük... Rezene gibi kötü komşular, izole edilen tohumlarda olduğu gibi gelişimi olumsuz etkiliyor. Bu etkileşimin, hücreler içindeki nano mekanik salınımlarla ortaya çıkarılan akustik sinyallerle kurulan iletişimden kaynaklandığını düşünüyoruz” dedi.

Sonuçlar, çiftçi ve bahçıvanların iyi iletişim kuracak bitkileri beraber dikerek bitki örtüsünü güçlendirebileceklerini gösterdi. Dahası, fesleğeni biber ve domates gibi ekinlerin yakınına gömmenin, beyaz sinek ve yaprak biti gibi haşereleri de uzak tutmakta etkili olduğu belirtildi. Yapraklı fesleğenin, toprakta gölge oluşturarak diğer bitkiler için ideal nemlilik oluşturduğu, özellikle biberin gelişiminde fesleğenin öne çıktığı anlaşıldı.

Bilim insanları, Hindistan’da ortaya çıkan fesleğen ile ilk olarak Orta ve Güney Amerika’da görülen biberlerin, spesifik olarak bir ilişkiye sahip olmadığına da dikkat çekti.
KAYNAK:ntvmsnbc.com/

Türkiye internette küresel aktör oluyor

İnternette alan adları Türkiye'den de verilmeye başlanacak.


Türkiye internet konusunda küresel güç olmaya hazırlanıyor. Alan adları Türkiye'den de verilmeye başlanacak. Birçok alanda küresel aktör olan Türkiye, internet konusunda da dünya devi olmaya hazırlanıyor. İnternet alan adları Türkiye'den de verilmeye başlanacak. İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu "AYKEN" Türkiye'ye yatırım kararı aldı. İstanbul küresel internet merkezlerinden biri olacak.
Devamı için : http://goo.gl/b5XG4

Suyun Üzerinde, Su Damlaları


Eğer suya çok az miktarda deterjan ekler ve bu deterjanlı suyu, durağan bir su yüzeyine, yüzeyi bozmayacak şekilde usulca damlatırsanız, ayın fotoğrafındaki gibi bir damla suyu siz de yüzdürebilirsiniz.
Bu fenomenin nedeni, suyun yüzey gerilimi. Yüzey gerilimi, sıvı yüzeylerin dış kuvvetlere karşı daha dayanıklı olmasını sağlayan fiziksel bir fenomen.

Bir sıvı yüzeyindeki moleküllerdeki denkleşmemiş kuvvet alanları, sıvı yüzeyinin zar gibi davranmasını sağlar.
Bitkilerdeki odun borularında enerji gerektirmeden su taşınmasını sağlayan kohezyon kuvvetini biyoloji derslerinden hatırlıyor olabilirsiniz. Kohezyon kuvveti sayesinde bitkinin kökünden alınan su metrelerce yukarıya kadar çıkabilir, çünkü su molekülleri birbirlerini “çekerler”.
Sıvılarda her bir molekül diğer moleküllerce her yönden eşit bir kohezyon kuvvetiyle çekilirler. Böylece iç kısımdaki bir moleküle etki eden bütün kuvvetler dengede olur -bu sayede de moleküller arası mesafe sabit kalır-; ancak sıvının yüzeyinde bulunan moleküller için bu durum biraz farklıdır:
Yüzeydeki bir molekül, sıvının iç moleküllerince alt tarafınan çekiştirilirken, üst tarafta -yani sıvının dışında kalan tarafta- bu kuvvetleri dengeleyebilecek bir kuvvet oluşmaz. Başka bir deyişle sıvı içindeki bu çekim yüzey üzerindeki gaz ortamın molekülleri tarafından dengelenemez. Bunun sonucunda yüzeydeki moleküllerde diğer moleküllerce dengelenmemiş kuvvetlerden doğan bir kuvvet fazlası ortaya çıkar ve sıvı yüzeyi bir zar gibi davranmaya başlar. Bu olaya yüzey gerilmesi adı verilir ve bu gerilme dengelenmemiş kuvvetlerin bileşkesine eşittir.
Yüzey gerilimi, su yüzeyinin dış etkenlere karşı dayanıklılığını artırır. Bu sayede, bazı böcekler su üzerinde yürüyebiliyorlar, veya hidrofobik yüzeye damlatılan su, küresel damlacık şeklini koruyabiliyor. Grostonluk gemilerin su üzerinde kalabilmesi hatta ve hatta sıkça duyduğumuz gibi çok yükseklerden atlandığında suyun bir betondan farksız davranması bu sebeptendir.
Gene yüzel gerilimi etkisi yardımıyla ve hidrofobik malzemeler kullanarak bir su damlasının bıçakla ikiye kesmek de mümkün. Bu deneyi gösteren ilginç bir videoyu aşağıda görebilirsiniz: