roket etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
roket etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yer İstanbul, tarih ise 1633, ilk Roket Denemesi

Burada gördüğünüz resim, 17. yüzyıla ait eşsiz bir gravürdür. Nedeni ise tarihte yaşanan bir ilki, bir roket denemesini göstermesidir.

Gravürde görünen yer İstanbul, tarih ise 1633'tür. Dönemin önde gelen âlim ve bilginlerinden olan Lagâri Hasan Çelebi, IV. Murat Han'ın kızının doğum günü münasebetine bir gösteri hazırlar. Gösteride, bir insanı ayaklarından kalp hizasına kadar saracak şekilde hazırlanmış metal bir tulumun etrafına orantılı olarak yerleştirilen ve içlerinde 50 "okka" barut bulunan 7 tane roketten oluşan bir düzenekle, kendini gökyüzüne fırlatmıştır.

Ünlü Türk Seyyah Evliya Çelebi'nin de eserlerinde yer verdiği bu gösteride, gerek saray erkanının notlarından gerekse de Çelebi'nin notlarından anlaşıldığı üzere, Hasan Çelebi'nin 300 metre kadar yükseldiği ve yaklaşık 20 saniye kadar havada kaldığı anlaşılmaktadır. Hasan Çelebi, barut tükendikten sonra inişe geçeceği sırada düzeneğe yerleştirdiği “kartal kanatlarını" açarak, boğaza doğru yönelmiş ve Sinan Paşa Kasrı önünde denize inmiştir.

Hasan Çelebi bu düzeneği geliştirirken IV. Murat çok büyük destek ve olanaklar sağlamıştır. Ancak bu uçuş gerçekleştirildikten sonra, dönemin ulemâsının baskılarına dayanamayan padişah, Hasan Çelebi'yi Kırım'a sürmüş ve bir dönüm noktası sektirilerek tarihte yine büyük bir kırılma yaşanmıştır ki bu kırılma Dünya Bilim Tarihi'nde Türklerin sahneden çekilmesi ile sonuçlanacak yüzyılların başlangıcı olmuştur.

Tarihin cilvesi olsa gerek, çok ilginç olan bir diğer nokta ise günümüz modern dünyasında roket çalışmalarının ilk denemeleri Kırım bölgesinde yapılmış olmasıdır.

Osmanlı Tarihi her açıdan ve her yönüyle gerçekten tarafsız incelenirse, Avrupa'nın Türklerden neden korktuğu ve tarih boyunca neden çelme takmak istediği, tökezletmek istediği ya da boyunduruk altında tutmak istediğini anlamak çok kolaylaşıyor.

5 bin yıllık tarihi boyunca Türkler hep savaşçı bir ulustu ve savaş sanatını iyi biliyorlardı. Diğer yandan el becerisine de sahip olan bu millet oldukça da zekiydi. Türk-İslam tarihi bunun kanıtları ve örnekleriyle doludur. Bu noktada, sayfamın videolar bölümünde yer alan "Batıya Doğru Akan Nehir: Dünya Bilim Tarihi" isimli videoyu izlemenizi ama özellikle de video tanıtım yazısını okumanızı tavsiye ederim.

İlgili video için lütfen tıklayınız: https://www.facebook.com/photo.php?v=10200174384870231&set=vb.1469780513&type=3

Son yüz yıldır bizlere "biz bilemeyiz, biz anlamayız, yahu adamlar yapıyor biz nerde yapacağız, eller gider Ay'a biz yaya" anlayışı öğretildi ve bu iliğimize kadar işlendi. Osmanlı Devleti'nin son zamanlarından itibaren, orduları lav edilmiş, ordularının başına yabancı subayların dikildiği bir milletin zihni de bulandırılmış, kendi benliği kendisine unutturulmuştur. Orduları lav edilen bir milletin kişiliği de elinden alınmak istenmiştir. Yoksa, bu milleti durdurmanın imkanı yoktu. Bugün Türkiye Cumhuriyeti kendi tankını kendisi yapıyor, kendi uydusunu kendisi yapıyor, kendi helikopterini kendisi geliştiriyor, ve en yakın zamanda da kendi savaş uçağını kendisi yapmaya hazırlanıyor. Tanklardan uçaklarımıza kadar tüm araçlarda kullanılan yazılımlar yenilenmiş ve kendi yazılımlarımız kullanılmaktadır. 10-15 yıl önce hayal olan her şey, özgür bir iradeyle çok kısa zamanda yapılmıştır. Bu gelişmeler, tarihimizin derinliklerinde kalıp unutulmaya yüz tutan bilim tarihimizin gerçek ve elle tutulur kanıtı olmuştur.

Ülkemiz yakın zamanda tüm dünyaya bilim alanında da önderlik edecektir, yeter ki bilim merkez ve kurumlarımızı doğru adım ve yetkin ekiplerle destekleyelim. Yeter ki Takîyüddîn gibi, Lagâri Hasan Çelebi gibi kişilerin önü açılsın ve tarihimizdeki o çok büyük hataları tekrarlamayalım...

Not: Lagâri Hasan Çelebi'nin bu düzeneğini görmek isteyenler, Ankara Türk Hava Kurumu'nu ziyaret edebilirler.

Hasan Ali Dal

Dünya'nın ilk fotoğrafı

Dünya'nın ilk fotoğrafı

Dünya'nın ilk fotoğrafı Nazi roketiyle çekildi!

 Uzaydaki keşifler, İkinci Dünya Savaşı’nda geliştirilen teknolojilerin katkısı 
olmasaydı belki de bugün olduğu seviyeye ulaşmayacaktı. Savaşın ardından tüm dünya Amerikaile Sovyetler arasındaki yarışa kilitlenmiş olsa da, insanlık tarihinde bir ilki Nazi roketleri başardı. Dünya’nın Uzay’dan çekilen ilk fotoğrafı bunun en büyük örneklerinden biri. Sovyetlerin 1957’de uzaya fırlattıkları Sputnik-1, bugün uzay keşfini  başlatan ilk insan yapımı uzay aracı olarak kabul ediliyor.Ancak Amerikalılar, İkinci Düna  Savaşı’nın sona ermesinden bir 
yıl sonra uzaya bir roket yollamış ve Dünya’nın atmosfer dışından ilk fotoğraflarını çekmişti. Gizmodo sitesinin yayımladığı fotoğrafın arkasındaki başarının pek bilinmiyor olmasının belki de en büyük nedeni, uzaya yollanan roketin Nazi yapımı 
V-2 roketi olmasıydı. V-2, Nazi’ler için savaşın son yıllarında kötü gidişatı değiştirebilecek bir silah olarak geliştirilmiş ve İngiltere’nin üzerine yüzlercesi fırlatılmıştı. ABD, savaş sonrasında Nazi Almanya’sının önde gelen roket mühendisleri de olmak üzere, birçok teknolojiye sahip oldu. V-2, 24 Ekim 1946’da NewMexico eyaletindeki White SandFüze Test Alanı’ndan ateşlendi ve Uzay’dan Dünya’nın ilk fotoğraflarını çekti.V-2 uzaya çıktığında, Sputnik’in atmosferin dışına gönderilmesine11, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) kurulmasına ise henüz 12 yıl vardı. ABD veSovyetlerin henüz uzay keşfini akıllarına pek getirmedikleri günlerde, Alman mühendis Freiherr von Braun, uzaya çıkacak roketleri tasarlamıştı bile.

BİR MÜHENDİSİN FOTOĞRAF MERAKI

ABD, Von Braun’un önderliğinde uzay keşfi alanında büyük atılımlar yaptı. Nazi’ler tarafından inşa Edilen ve fırlatılmaya fırsat  
ele geçirilen V-2’ler, Amerika’ya taşındı. Von Braun ve Amerikalı meslektaşları, V-2’ler üzerinde çalışmaya devam etti. Yeni roketler tasarlandı, ele geçirilen 
V-2’ler deneme amaçlı olarak ateşlendi.Von Braun ile çalışan Amerikalı mühendislerden Clyde Holliday, her 1.5 saniyede bir fotoğraf çeken 35 mm’lik bir kamera geliştirdi. Clyde dışındaki mühendisler ise fotoğraflar ilgilenmiyor amaroketlerin aerodinamik performansına odaklanıyordu. Ancak Holliday Dünya’nın atmosfer dışından görüntülenmesinin ileridebirçok alanda faydalı olacağınainanıyordu. Holliday düşüncesinde son derece haklıydı. Gizmodo’nun yorumuyla, onun bu görüşü sadece Dünya’yı çok daha hızlı ve iyi anlamamıza yardımcı olmakla kalmadı, aynı zamanda ne kadar küçük olduğumuzu da gösterdi. Dünya’nın Uzay’dan çekilen ilk fotoğrafları, ilk olarak 1950 
yılında National Geographic’te yayımlandı.Holliday, dergiye, “Dünya başka gezegenlerden gelecek ziyaretçilere böyle görünecek”yorumunu yaptı. Balistik füzelerin babası kabul edilen V-2, 800 kg etil alkol + suve 5000 kg sıvı oksijeni yakıt olarak kullanıyordu. 14 metrelik devasa  füze, 5700 km hızla 320 km menzile ulaşabiliyordu. 980 kgamonyum nitrattan üretilen 
amatol patlayıcısı ile dolu savaş başlığı taşıyan V–2, Normandiya çıkarması
ile fırlatma tesislerinin boşaltılmasına kadar İngiltere’ye üç binden fazla fırlatıldı.







 HAZIRLAYAN: UĞUR KORKMAZ