Bilim Adamları Hayrete Düştü!

NASA'nın Mars'taki uzay aracı Curiosity'nin lazerle vurduğu ilk kayanın bilimadamlarının düşündüğünden daha sıradışı olduğu bildirildi.

Bilimadamları, Curiosity'nin iki hafta önce robot koluyla dokunduğu ve lazerle ondan fazla kez vuruş yaptığı futbol topu büyüklüğünde, piramit şeklindeki kayayla ilgili inceleme sonuçlarının kendilerini şaşırttığını söylediler.

Söz konusu kayanın, Mars'ın yüzeyinde görülen diğer kayalardan farklı olduğu, daha fazla sodyum ve potasyum içerdiği belirtildi.

Bilimadamı Edward Stolper, yaşı bilinmeyen kayanın, daha çok dünyada Hawaii gibi bölgelerde görülen, ender rastlanan volkanik kayaçlara benzediğini kaydetti.

Bir zamanlar su muhteva eden bu tür kayaçlar yer altında derinde oluşuyor.



Güneş’i Hiç Böyle Görmediniz!!!!!

Güneş’in yüzeyindeki devasa patlamalar özel bir yöntemle kaydedildi.
NASA’nın Güneş Dinamikleri Gözlemevi (SDO) uzay aracı, özel bir filtre kullanarak yıldızın fırtınalı yüzeyinin eşsiz güzellikte görüntülerini elde etti.
ABD’nin Maryland eyaletindeki NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden yapılan açıklamada, Güneş’in yüzeyinin ve devasa patlamaların ‘gradyan filtresi’ adı verilen yöntemle kaydedildiği belirtildi. Gradyan (düşüm, eğim, değişim ölçü
sü) filtresi, yıldızın atmosferindeki koronal döngülerin net ve etkileyici bir şekilde ortaya çıkmasına yardım ediyor. Filtre, yüzeyin adeta bir “yosun” gibi görünmesini sağlıyor ve renklerin büyüleyici dansını ortaya çıkarıyor. Görüntülerde zaman zaman meydana gelen şiddetli patlamalar da dikkat çekiyor.
Bilim insanları, gradyan tekniği sayesinde uzay aracının çektiği fotoğraflara çok daha farklı açılardan bakabilme şansını yakalayabiliyor. Sıradan fotoğraflarda görülemeyen detaylara bu yöntemle ulaşılabiliyor.
SDO’nun elde ettiği veriler ışığında bilim insanları Güneş’in hareketlerini ve Dünya’ya olan etkilerini daha iyi anlamaya çalışıyor. 2010 Şubat'ında uzaya fırlatılan SDO uzay aracının 5 yıl boyunca NASA'nın Güneş araştırmalarında kullanılması planlanıyor.

hz: MEHMET ABDULLAHOĞLU

Mars'ta esrarengiz parlak nesne

Mars keşif aracı Curiosity, gezegenin yüzeyinde yaptığı çalışmada parlak bir nesne buldu.

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) uzay aracı Curiosity, Mars'ın yüzeyinde kepçeyle yaptığı çalışmada parlak bir nesne buldu.
Yetkililer, basına yaptıkları açıklamada, nesnenin altı tekerlekli uzay aracının kendisine ait olabileceğini, parlak cismin ne olduğu belirlenmeden örnek toplamayacaklarını veya kepçeyle çalışma yapmayacaklarını söyledi.
Curiosity'nin, nesnenin tanımlamasında ve örnek alma faaliyetlerine varsa muhtemel etkisinin değerlendirmesinde, NASA ekibine yardımcı olmak için cismin fazladan fotoğraflarını çektiği belirtildi.
Curiosity, Mars'ta bir zamanlar yüzey boyunca akan bir nehrin izlerini bulmuş ve ana kayaçların fotoğrafını çekmişti.
Mars'ta geçmişte mikrobiyal canlıların yaşayıp yaşamadığını araştırmak için 5 Ağustos'ta Mars'a gönderilen uzay aracı Curiosity, 2 yıl boyunca gezegende inceleme yapacak. Proje için 2.5 milyar dolar harcanacak.
Bugün donmuş bir çöl olan Mars ile ilgili daha önce yapılan jeolojik araştırmalar, gezegenin geçmişte daha ılık ve nemli olduğunu öngörüyor.

İki saatte kömür üretildi



Ankara Üniversitesi laboratuvar ortamında biyokömür üretti. Doğada milyonlarca yıllık bir süreçte ortaya çıkan kömürün, orman ve gıda atıklarından üretimi iki saat sürdü.

Türkiye'de bir ilk gerçekleşti. Doğada yüzlerce yılda oluşan kömür, laboratuvar ortamında iki saatte üretildi.
Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü, hidrokarbonizasyon yöntemi ile ormansal atıklar ve gıda atıklarından biyokömür elde etti.

Proje sorumlusu Prof. Dr. Ali Sınağ, "Her tür atıktan özellikle de bizim çalışmamıza spesifik olarak fındık kabuğu ve pirina gibi ülkemizin önemli atıklarından çok kısa sürede toz kömür sınıfına girebilecek, ısıl değeri yüksek kükürt içeriği de çok düşük bir ürün elde ettik" dedi.  
Sınağ'a göre, labaratuvarda kömür üretimi hem enerji ihtiyacı hem de maliyet açısından avantajlı.
Sınağ, "Özellikle çimento sektörü için oldukça önemli çünkü çimento sektöründe toz kömüre ihtiyaç var ve çimento sektöründe toz kömür farklı ülkelerden, yüksek maliyetlerle elde ediliyor" diye konuştu.
Biyokömür, suda eritme yöntemi ile tıp alanında da kullanılabilecek.
Üretim ağını genişletmek ve geliştirmek için kamu ve özel sektörden destek bekleniyor

Pet Şişeden Kablosuz Bağlantı İçin Sinyal Arttırıcı Yapımı (DENEY)


Pet Şişeden Kablosuz Bağlantı İçin Sinyal Arttırıcı Yapımı

1**Gerekli malzemeler, 1 lt lik boş pet şişe, aluminyum folyo, yapıştırıcı yada bant...
2**Keseceğimiz yerleri kalem ile çiziyoruz...
3**Çizdiğimiz yerleri düzgünce kesiyoruz...
4**Pet şişenin kapağının orta yerine antenin girmesi için delik açıyoruz...
5**Ve işte sinyal arttırıcı antenimiz yada yansıtıcımız hazır...

469 Yıllık Sır!

Şehzadebaşı Camii'  Fizik Kurallarına Aykırı

Mimar Sinan, Şehzadebaşı Camii'ni Restore Edemeyen Mimarlara, Cam Şişede Bıraktığı Mektubuyla Yol Gösterdi. Büyük Ustanın Sırları 469 Yıl Sonra Anlaşıldı.

Osmanlı İmparatorluğu'nda 50 Yıla Yakın Bir Süre Mimarbaşılığı Yapan, İmparatorluğun Her Yanına Dağılmış Çok Sayıda Ünlü Eseri Bulunan Mimar Sinan, Bugün Bile Dünyaca Tanınmış Mimarlara Ders Veriyor. 

Büyük Ustanın 1543 Yılında Yaptığı İstanbul'daki Şehzadebaşı Camii'nin 1990'lı Yıllardaki Restorasyonunda Yaşananlar, Tüm Dünyayı Şoke Etti. Mimar Sinan'ın 'Çıraklık Eserim' Dediği Şehzadebaşı Camii'sinin Zedelenen Kemerleri İçin Restorasyon Çalışmaları Başlatıldı. Camiinin Kemerlerindeki Sorun, Çok Sayıda Mimarı Bir Araya Getirdi. Mimarlar Restore Konusunda Karar Veremedi. 

Ortaya Birçok Fikir Atıldı Ama Hiçbiri Kabul Edilmedi. Mimarlardan Biri İncelemeler Sırasında Caminin Kemerlerinde Bir Oyuk Fark Etti. Bu Oyuktan Çıkan Cam Şişede Gizlenmiş Mektup, İnanılmaz Gerçeği Gün Yüzüne Çıkardı.

Mektubun Mimar Sinan Tarafından Yazıldığı Anlaşıldı. Büyük Usta Mektubunda, "Bu Notu Bulduğunuza Göre Kemerlerden Birinin Kilit Taşı Aşındı Ve Nasıl Değiştireceğinizi Bilmiyorsunuz" Diyordu. 

Mektubun Devamında Kemerin Nasıl Onarılacağını Anlatan Mimar Sinan, 469 Yıl Sonrasına Da Işık Tutmuş Oldu. Kemerin Onarımı Mektuptaki Gibi Yapıldı. Şehzadebaşı Camii İle Birlikte Büyük Ustanın Birçok Eserlerinde De Mektuplar Bırakarak Yol Gösterdiği Anlaşıldı.

Süleymaniye Camii'ndeki Önemli Not

Süleymaniye Camii'nin Restorasyonunda Da Şehzadebaşı Camii'nde Olduğu Gibi Mimar Sinan'dan Not Bulundu. Bir Oyuktan Çıkan Notta, Büyük Usta Şöyle Diyordu:

"Her Kim Bu Taş Eskidiğinde Yenisiyle Değiştirmek İsterse, Eski Taşın Yerine Takılacak Yeni Kilit Taşının İki Tarafından Yağlı İple Taşı Bir Taraftan Sokup Öteki Taraftan Çeksin. Sonra İpin Dışarıda Kalan Kısımlarını Kessin." Süleymaniye Camii'sini Kurtaran Bu Mektup Şu Anda Topkapı Sarayı'nda Saklanıyor.

Büyük Usta Raylı Sistem Kullanmış

1950-1960 Yılları Arasında İnşaat Mühendisi, Mimar Ve Jeofizikçilerden Oluşan Bir Japon Heyeti Sultanahmet Camii Ve Süleymaniye Camii İle Yakından İlgilendi. Mimar Sinan'ın Camileri Gevşek Zemin Üzerine İnşa Edildiğini Gören Heyet, Camilerde Bir Çatlak Dahi Olmamasına Akıl Sır Erdiremedi.

Camilerin Sabitlenmediği, Yerinde Oynayarak Yıkılmaktan Kurtulduğu Anlaşıldı. Minarelerin De Raylı Sistem Üzerine Oturtulduğu Ve Her Yöne Yaklaşık 5 Derece Yatabildiği Ortaya Çıktı.
Japon Mühendis Transa Geçti...

Selimiye Camii'ne Gidenler Bir Gün Kubbenin Altında Sırtüstü Yatan Japon Turist Görmüşler. "Burası Kutsal Bir Yer. Oturun Veya Ayakta Durun" Diyerek Uyarmışlar. 

Ancak, Japon Trans Vaziyetteymiş, Gözlerini Kubbeden Ayırmadan Şöyle Sayıklıyormuş; "Bu İmkansız. Ben Yılların Mühendisiyim. Bu Kubbe Var Olamaz. Kubbenin O Şekilde Durması Fizik Kurallarına Aykırı..."