Uzay Madenciliği


Eski Amerikan filmlerini izleyenler Altına Hücum dönemini bilir. ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki


dağlarda ve nehirlerde 1848-1855 yılları arasında yaşanan, kısa zamanda dünyanın birçok 

yerine yayılan


ve çılgın bir altın arama yarışı olarak bilinen bu hareket ve onu takip eden kitlesel göçler esas 

olarak 19. yüzyılda Avustralya, Brezilya, Kanada, Güney Afrika ve ABD’de yaşanır. Kolay 

yoldan zengin olma hayali kuran yüz binlerce insan, altın bulunduğu haberi çıkan her bölgeye 

karadan ve denizden akın eder. Benzer bir hücumun 21. yüzyılda da yaşanması bekleniyor, 

ama Dünya’nın herhangi bir yerine değil: Uzaya! Dünya’daki yeraltı kaynaklarının bazılarının 

tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu günümüzde, insanoğlu uzaydaki yeraltı zenginliklerini 


keşfetmek ve kullanmak için hiç vakit kaybedeceğe benzemiyor.

Yayın:TÜBİTAK

"Kötü çocuk" yetiştirmek isteyen anne-babalara öneriler!

"Doğru çocuk" yetiştirmek isteyen anne-babalara yıllardır öneriler yapıp durdum. Sanırım yeteri kadar etkili olmadı. Bu kez tersinden deneyeceğim: "Kötü çocuk" yetiştirmek isteyen anne-babaların neler yapması gerektiğini yazacağım...

Belki bu istediğim tesiri yapar.


1. Anne ve baba olarak bir birlerinizle sürekli çekişin, didişin, çocuklarınızın gözlerinin önünde kavga edin, bir birinize ağır sözler sarf edin, hatta baba olarak anneyi zaman zaman darp edin!..

Bu durumda çocuklarınız size güvenmeyecek, her türlü şiddete meyilli olarak yetişeceklerdir.

2. Anne ve baba olarak bir birinizin arkasından konuşun, bir birinizi aşağılayın, bir birinizi değersiz göstermek için elinizden geleni yapın!..

Bu tavrınız çocuklarınızın gözünde ikinize de değer kaybettirecek, sizi onların nazarında küçültecek, ayrıca kişilerin arkasından konuşmayı öğretecektir.

3. Anne ve baba olarak bir birinize sevginizi ne söyleyin, ne de hareketlerinizle gösterin!.. Hatta bu kadarla da kalmayın, çocuklarınıza da hiçbir zaman, hiçbir şekilde sevginizi söylemeyin. "Sevgi gösterirsek şımarır" anlayışı içinde hareket edin!

Bu sayede çocuklarınız sizden en yakınlarını bile sevmemeyi öğreneceklerdir.

4. Anne olarak çocuklarınızı ihmal edin, evdeki avizelerden, biblolardan ve bulaşıklardan daha önemsiz olduklarını çocuklarınıza hissettirin, bunun için de, evdeki eşyaların bakımına çocuklarınızdan daha fazla zaman ayırın!..

Bu yaklaşımınız çocuklarınıza istenmediklerini hissettirecek, zamanı gelince onlar da sizi istemeyeceklerdir.

5. Çocuklarınıza ya çok bol, ya da çok az harçlık verin!..

Çok verirseniz saçıp savurmayı, az verirseniz cimriliği öğrenecekler, her anlamda sorumsuz birer insan olarak hayata atılacaklardır.

6. Çocuklarınızı bazen yüceltin, bazen yerin dibine batırın!..

Bu dengesizlik tüm hayatlarına yansıyacak, hayatlarını tepetakla edecektir.

7. Anne ve baba olarak akşamlarınızı eğlence yerlerinde, sinemalarda, tiyatrolarda geçirin, çocuklarınızın evde ne yaptıklarını umursamayın, onlarla muhabbet etmeyin, sorunlarıyla ilgilenmeyin!

Böyle yaparsanız, yaşlılığınızda onların da sizin hiçbir sorununuzla ilgilenmemelerini sağlamış olursunuz. Öte yandan başıboş kalmayı öğrenecekler ve kimseyi umursamayacaklardır.

8. Baba olarak her akşam eve geç gelin ya da alelacele yemeğinizi yiyip kahvehaneye kaçın; evde kalsanız dahi televizyon başından ayrılmayın; çocuklarınızın hiçbir sorusunu cevaplandırmayın, onlarla asla oynamayın!..

Bu sayede çocuklarınızın içe kapalı olmalarını sağlayabilir, agresif, saldırgan, hırçın olarak hayata atılmalarını temin edebilirsiniz.

9. Çocuklarınız en küçük bir sorun çıkardıkları zaman, "Zaten senden adam olmaz" diye diye çıkışın, her haline sert tepkiler verin!..

Ancak o zaman çocuklarınız kimseyi dinlememeyi öğrenirler, dersleriyle aralarındaki ilgi bağı kopar, gerçekten de adam olmazlar.

10. Çocuklardan gelecek tüm sorulardan kaçın, asla cevaplandırmayın, yalnız ara sıra onları karşınıza alıp, onların yaşında iken ne kadar başarılı olduğunuz yolunda hayali hikâyeler anlatın!..

Böyle yapın ki için için sizi küçümsesinler, vakti geldiğinde de kendi çocuklarına sizinkine benzer hayali hikâyeler anlatsınlar.

11. Evde ne kitaplık bulundurun, ne de kitap! Hatta kitaplar ve yazarlar hakkında hiç birinin işe yaramadığı yolunda nutuklar atın, kitap, ilim, edebiyat düşmanlığı yapın!..

Çocuklarınız bu konuşmalarınız sayesinde kitap düşmanı olarak yetişecekler ve hiçbir şey öğrenmeden hayatlarını bitireceklerdir: Tıpkı sizin gibi!

Daha sonra gerisini getirelim...

Yavuz Bahadıroğlu - Yeni Akit (25.04.2012)

Beynin daha iyi çalışması için ne yapmalı?


Beynin daha iyi çalışması için protein ve karbonhidrat karışımı önemli.
  Ayrıntılı detay için linki tıklayın..

Dikkat Plastik!

LÜTFEN EŞİ, ANNESİ YA DA KIZI OLAN TÜM ARKADAŞLARIMIZA İLETELİM.
 ● Arabanızda bulunduracağınız plastik su şişesindeki su çok tehlikelidir.

● Plastik su şişeleri Sheryl Crow'un göğüs kanseri olmasının en büyük nedenidir.

● Plastik şişeler özellikle Avustralya’da yüksek sayıda görülen göğüs kanseri vakalarının en büyük nedenidir.

● Annesine çok yakında göğüs kanseri teşhisi konulan bir arkadaşımıza doktor şunu söyledi:
"Kadınlar arabalarda bırakılmış plastik su şişelerinden su içmemelidir"

● Doktor: Yüksek sıcaklık ve şişe plastiklerindeki belli kimyasallar göğüs kanserine neden olabilir.Lütfen dikkatli olun ve arabada bırakılmış plastik şişelerden su içmeyin!..

● Lütfen bu bilgiyi etrafınızdaki bütün bayanlara iletiniz.

● Bu bilgi kesinlikle iyi bilmemiz gereken ve sakınmamız gereken bir tehlike ile ilgilidir.

● Bu bilgi yaşam kurtarabilir.

● Yüksek sıcaklık plastiğin içindeki toksinleri suya ve yiyeceklerimize geçiriyor ve doktorlar bu toksinleri kanserli hücrelerimizin etrafında kolaylıkla gözleyebiliyorlar.

MÜMKÜNSE, PASLANMAZ ÇELİKTEN BIR TERMOS YA DA CAMDAN YAPILMIŞ ŞİŞELER, KAPLAR KULLANALIM !

● Mikrodalga fırınlarına plastik tabak ve kutuları koymayınız!....

● Plastik su şişelerini buzluğa koymayınız!...

● Plastik tabak örtülerini (SARAN WRAP, STREÇ v.b.) mikrodalga fırınına koymayınız.

● Dioxin isimli kimyasal madde kansere neden olur, özellikle göğüs kanseri.

● Dioxin maddesi vücudumuzdaki hücreler için bir zehirdir.

● Plastik şişeleri içinde su varken dondurmayınız. Bu durumda plastik içindeki Dioxin'i açığa çıkartmaktadır.

● Geçen gunlerde. Edward Fujimoto, Wellness Program Manager (Castle Hospital) bir TV programında bu sağlık tehdidini açıkladı. Dioxinlerin bizler için ne kadar tehlikeli olduğu gerçeğini anlattı.

● Yiyeceklerimizi mikrodalgada plastik kutular içinde ısıtmamamızı istedi.

● Bu özellikle içinde yağ olan yiyecekler için daha önemlidir.

● Yağ, yüksek sıcaklık ve plastiklerin bir araya geldiklerinde Dioxin açığa çıkarttıklarını ve bunun vücudumuzdaki hücrelere geçtiğini açıkladı.

● Plastikler yerine Cam, Pyrex, CorningWare ya da seramik den yapılmış kapların kullanılmasını tavsiye etti.

● Microwave (Mikrodalga) için hazır üretilmiş çabuk ısıtılabilen yiyecek paketlerini başka bir kaba aktararak ısıtınız. Kâğıt çok kötü bir malzeme değil ama içinde ne olabileceğini hiçbir zaman bilemeyiz. Pyrex, ISIcam, CorningWare gibi kapları kullanmak çok daha güvenlidir.

● Bazı zincir (fast food) restoranları yakın geçmişte plastik kutulardan kağıda geçtiler. Bunun en büyük nedeni dioxin problemidir.

Ayrıca, Saran Wrap (veya Streç) ismi altında satılan tabak ve kutuların üzerine örttüğümüz ince plastik film de mikrodalga fırınına girdiğinde diğer plastikler kadar tehlikelidir.

● Mikrodalgada yiyecek ışınlanırken yüksek sıcaklıklar ince plastiği eritebilir ve erimiş plastik yiyeceğinize karışabilir.

● Mikrodalga kullanırken yiyecek kaplarınızı plastik yerine kağıt havlu ile örtünüz.

● Bu yazıyı tüm tanıdıklarınıza gönderiniz. ( Paylaşalım )

Dr. Cengiz Camcı
(Professor of Aerospace Engineering)
The Pennsylvania State University

Sultan II.Abdülhamid'in emriyle üretilen bir ROBOT! evet yanlış okumadınız bir ROBOT!

Robotun ismi ''Alamet''. Robot Sultan Abdülhamidin kaldığı Yıldız Sarayında çıkan bir yangın sonucunda büyük zarar gördü Daha sonra tamir edildi. Robot y...arım metre yürüyebiliyordu ve saat başı ezan okuyordu.

Sultan Abdülhamid Han asrın teknoloji harikası bu eseri, Ertuğrul Firkateyni vasıtasıyla yazılmış özel bir mektup, hediyeler ve nişanlar ile beraber Japon İmparatoru'na göndermişti. Firkateyn dönüş yolunda 450 mürettebatıyla birlikte batmıştı.

İşte Batı Medeniyeti

SADECE ŞU KIYTIRIK BELÇİKA'NIN AFRİKA'DAKİ KATLİAMLARINA BİR BAKIN, GERİSİNİ SİZ DÜŞÜNÜN !!!

Bu fotoğraf, 1900′lü yılların başında, Belçika Kralı II. Leopold’un Afrika’daki sömürgelerinden biri olan Kongo’da, bir din adamı tarafından gizlice çekildi.

Fotoğraftaki adam, kendisi gibi köle olan ve yeterince kauçuk toplayamadığı için cezalandırılan 5 yaşındaki kızının kesilen sol eli ve sağ ayağına bakıyor.

Bu korkunç fotoğraf 1885 ve 1908 yılları arasında Kral Leopold’un Afrika’daki hâkimiyeti süresince işlenen 5 milyon cinayet ve sayısız işkenceden sadece birisinin tanığı ve Kral Leopold’un, Afrika’da sahip olduğu topraklardan elini çekmesi ile sonuçlanan medya tepkisini başlatan belgelerden birisi.

Fildişi ticaretinde umduğunu bulamayan Leopold; Bisiklet tekerleği ve araba lastiğinin icadı ve bu maddelere gelen aşırı taleple birlikte kauçuk ticaretine başladı. İngiliz, Belçikalı, Hollandalı kauçuk şirketleri kauçukları toplamak için "zorunlu işçi" olarak adlandırdıkları Kongo halkını ücretsiz olarak kullanırken paralar kendi ceplerine akıyordu. 

Köy köy kadınları ve çocukları esir alan batılı şirketler köyün erkeklerine de belirli bir kota veriyorlar ve bu miktarı getirmelerini istiyorlardı. Bu süre zarfında esir kadınlara tecavüz edilmesi ve aç bırakılmaları ise çok yaygın bir uygulama ide. Kocalar belirtilen miktarda kauçuk ile dönmedikleri takdirde "Chicotte" denilen hipopotom derisi ile yapılan kırbaçlar ile dövülüyor ve çocuklarının elleri kesiliyordu. Askerler arasında kim daha fazla el toplayacak gibi yarışlar yapılıyordu..

II. Léopold'ün hükümranlığı döneminde, Kongo nüfusu tahminen 20-30 milyondan 9 milyonun altına düştü. Bu suçlar, Belçika'daki diğer siyasetçiler tarafından da desteklendi. Örneğin, yönetimin II. Léopold'den alınmasından bir yıl sonra Kongo'yu ziyaret eden Sömürge Bakanı, ülkede insan haklarının ihlâl edilmediğini söyledi. Belçika Parlamentosu ise bu güne kadar insan hakları ihlâllerinden ötürü kimseyi kovuşturmadı.

Ve bir not: Köleleri kendi yediğinden yedirip, kendi giydiğinden giydiren, şefkatle muamele edip para karşılığı çalıştıran ve sonunda özgürlüğünü veren Osmanlı'yı gözü dönmüş gibi eleştirenler milyonlarca Afrikalı'yı insanlık dışı muamelerle kişiliksizleştiren, yer altı ve yer üstü zenginliklerini gaspeden ve korkunç yöntemlerle insanlarını katledip ve üstelik bir de hristiyanlaştıran Batı medeniyetini eleştirmeyi nedense akıllarına bile getiremezler..! Çünkü o kör gözler "medeniyet" illüzyonu karşısında büyülenmiş ve onun ışınlarıyla akıl tutulmasına uğramışlardır..!