fizikçi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fizikçi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Fizikçi [Hazırlarlayan; UĞUR KORKMAZ]

Fizikçi, fizik ile uğraşan, bu konuda eğitim görmüş, veya fizik alanında önemli gelişmelere imkân vermiş olan kişilerdir.

Peki Bize Göre Gerçekte Fizikçi kimdir?  


Fizik bir algılama biçimi ve aynı zamanda bir sanat formudur./ Prof.Dr Elşen Veli

Fizikçiler olup olmadık yerde olup olmadık zamanlarda bir gerçeğin nedenini, nasılını, oluşu sürecini, şartlarını düşünüp onu çözmeye çalışırlar . Kafaları daima problemlerle meşguldür. Onlar için somut gerçekleri incelemek daha eğlencelidir.

PİRİ REİS VE HARİTA




PİRİ REYİSİN HARİTASINI NASIL AÇIKLAMAMIZ GEREK ?
 


Genel Görünüm
Harita ceylan derisi üzerine çizilmiş, 90 x 60 cm boyutlarındadır. Ortaçağ haritalarından sıkça rastlanan portolan tarzında yapılmıştır, yani enlem ve boylam çizgileri yerine anahtar noktalarda yönleri gösteren pusula gülleri ve bunlardan ışınsal olarak yayılan yön çizgileri vardır. 

Kenarlarda açıklayıcı nitelikte çeşitli notlar vardır. Notların bır kısmı tutsak edilmiş Portekiz ve İspanyol denizcilerin ifadelerine dayalıdır. Notlarda Yeni Dünya'nın yerlileri, hayvanları, bitkileri, madenî zenginlikleri ve diğer ilginç özelliklerine değinilir. Ayrıca, gösterilen yerlerde bulunduğu rivayet edilmiş hayvan veya hayalî yaratıkların resimlerini de gösteren harita, toplam dokuz renkle çizilmiştir. 

Kenar notlarından birinde bu haritanın batıda Kristof Kolomb'un keşfettiği yöreler, doğuda da "Çin, Hint ve Sint" bölgelerini gösterdiğini yazar. Sağ kenardaki notlarının bazıların yarım cümlelerden oluşması bu haritanın daha büyük bir dünya haritasının sol yarısı olduğunu gösterir; öbür yarısı kayıptır. 

Notlardan bir diğerinde "İşbu haritayı Kemal Reisin biraderzadesi unvanile müştehir Pii 9 Mart ile 7 Nisan arasında Geliboluda tahrir eylemiştir''" yazar. Kenar notlardaki bilgilerin bir kısmı Piri Reis'in daha sonra yazdığı Kitab-ı Bahriye'sinde de aynen yer alır.seran



Haritanın kaynakları
Kenar notları bu haritanın, bir kısmı Akdeniz'de ele geçirilmiş İspanyol ve Portekiz gemilerinde bulunmuş olan, yaklaşık 20 haritanın bir birleşimi olduğunu belirtmektedir. Bunların arasında sekiz 'Caferiye' haritası, dört Portekiz haritası, güney Asya'ya ait bir Arap haritası ve Kristof Kolomb'a ait bir Amerika haritası vardır. Caferiye haritaları, çok eskiye dayanan, Abbasi halifelerinden Al-Me'mun Al-Ca'far zamanında kopyalanmış olan, Büyük İskender zamanına ait haritalardır. 

Piri Reis, haritasının Orta Amerika kısmının kaynağının Kristof Kolomb olduguna bu satırlarla belirtir: "Bu isimler ki mezbur cezairde ve kenarlarda kim vardır, Kolonbo komuştur ki anınla malûm oluna. Ve hem Kolonbo ulu müneccim imiş. Mezbur hartide olan bu kenarlar ve cezireler kim vardır, Kolonbonun hartisinden yazılmıştır."

Piri Reis haritasının Kristof Kolomb haritasından kaynaklandığının önemli bir delili, Küba'nın yokluğudur. Kristof Kolomb seyahatnamelerinde Küba'nın bir ada değil, kıtanın uzantısı oldugunu yazmıştır ve Piri Reis haritasında da Küba bu şekilde gösterilir.

Notlarda "Antilya" olarak değinilen Karayipler hakkında çeşitli bilgiler verilir. Bir kenar notunda adı geçen "Izle de Spanya", (günümüzde Dominik Cumhuriyeti ve Haiti'nin bulunduğu) Hispanyola adasına karşılık geldiği anlaşılabilse de, bu kenar notunun yanındaki adanın şekli Japonya'ya benzemektedir. Macellan'ın seyahatlerinden önceki dönemde Atlas Okyanusu'nun batı kıyısında Asya olduğu kanısı yaygındı. Çin'e varmak amacıyla yola çıkan Kristof Kolomb'un yanına Uzak Doğu Asya haritaları almış oldugu bilinir, bu Kolomb'un Doğu Asya kıyılarını gösteren haritalara kendi keşfettiği yerleri eklemiş olması muhtemeldir. Haritanın bu bölgesindeki pek çok kıyı şekli Asya'nın doğu kıyılarına karşılık gelmektedir. 

Karayipler'in çiziminde Piri Reisin iki haritadan yararlandığı anlaşılabilir. Sancuvano Batisdo adı iki farklı ada için (biri günümüz Porto Riko'sunda bulunan San Juan Bautista, öbürü Küçük Antiller'de yer alan Santa Maria de Guadalupe) kullanılmıştır, ayrıca Virgin Adaları iki kere çizilmiştir. 

Güney Amerika'nın içerlerinde görülen dağlar Caneiro haritasında da görüldüğünden dolayı, Piri Reis'in kaynaklarından biri muhtemelen onun türevlerindendir.

Brezilya kıyıları konusundaki kenar notunda bu kıyıları kazara keşfetmiş Portekiz kaşiflerin ayrıntılı anlatılarından yararlandığını belirtir. Söz konusu kaşif şüphesiz 1500'de Hindistan'a giderken Brezilya'yı keşfeden Pedro Alvares Cabral'dir.

Haritadaki bazı yörelerin kaşiflerin Ceneviz'li olduğuna dair övücü ifadeler bulunması, ayrıca Kristof Kolomb'dan onun İtalyanca'da kullanılan adı olan 'Kolombo' olarak bahsetmesi Piri Reis'in Cenevizli kaynaklardan da yararlandığına işaret eder.



Haritanın kaynakları hakkında diğer teoriler
Piri Reis haritası 1960'lı yıllarda bazı bilim ötesi teorilere ilham kaynağı olmuştur. Charles Hapgood, haritada Güney Amerika'nın güney ucundan doğuya doğru olan uzantıyı, 16. yüzyılda henüz varlığı bilinmeyen Antarktika olarak yorumlamıştır. Bu kara parçasının haritada buzlu görünmemesi, Sahra çölünde ise göllerin görünmesi yüzünden Hapgood, Piri Reis'in kullandığı kaynaklar arasındaki bir haritanın, dünyanın onbin yıl önceki, ikliminin günümüzden çok farklı olduğu, bir dönemine ait olduğunu öne sürmüştür. Bu iddiaya göre Piri Reis, tarih öncesi çağlarda yaşamış bir medeniyetten kalma bir haritadan yararlanmıştır. Erich von Daniken ise Tanrıların Arabaları adlı kitabında, Piri Reis haritasındaki bazı şekil bozukluklarını açıklamak için, uzaylı bir medeniyetin uzaydan çektiği dünya fotoğraflarından yararlanılmış olduğunu iddia etmiştir.

Ancak, bu görüşler bilimsel çevrelerderde destek bulmamışlardır. Örneğin, haritada gösterildiği biçimiyle Nijer nehrinin yatağı, Sahra'da olmuş olabilecek göllerden beslenemeyecek kadar yüksek bir irtifadadır. Haritanın pek çok ayrıntısı dünyanın uzaydan görünümüne uymacak derecede hatalıdır. Üstelik, Antarktika teorisiyle çelişkili olarak, Piri Reis'in kendisi, bir notunda haritanın alt kısmındaki kara parçası hakkındaki bilgileri rotalarından çıkıp kaybolmuş Portekizli denizcilerden aldığını, onların dediğine göre o yörenin çok sıcak olduğunu yazar.

Haritada Güney Amerika kıyılarının doğuya doğru dönmesinin bir açıklaması, Güney Amerika'nın doğru çizilmesi halinde haritanın üzerine çizildiği kıymetli ceylan derisinde ona yer kalmayacağıdır. Bu görüşe göre Piri Reis, haritaya bir ekleme yapıp onun güzelliğini bozmaktansa Güney Amerika kıyılarını haritasının alt kısmına kaydırmıştır.


BİLİM DÜNYASI

BU SORUYU BİLENE?



BU SORUYU BİLENE 3 BİN LİRA!





İngiltere’deki Kraliyet Kimya Birliği, ‘Mpemba Etkisi’ adı verilen şu soruya ikna edici cevap verebilen kişiye, 1000 sterlin (yaklaşık 2 bin 800 TL) ödeyeceğini açıkladı. Soru ise, “Neden sıcak su, soğuk sudan hızlı donar?”...

İngiltere’deki Kraliyet Kimya Birliği, ‘Mpemba Etkisi’ adı verilen şu soruya ikna edici cevap verebilen kişiye, 1000 sterlin (yaklaşık 2 bin 800 TL) ödemeyi vaat etti:

“Neden sıcak su, soğuk sudan hızlı donar?”

Bugüne kadar, buharlaşma, ısı yayılımı, aşırı soğutma gibi teoriler öne sürülse de bu konuyla ilgili ikna edici bir kanıt bulunamadı. Kraliyet Kimya Birliği, yaratıcı ve göz alıcı cevapları 30 Temmuz’a kadar “www.hermes2012.org/ice” web sitesine beklediklerini açıkladı.

Aristoteles ve Descartes bile cevaplayamadı

Aristoteles ve Descartes gibi ünlü filozofların bile cevabını bulamadığı problem, 1968 yılında Tanzanyalı üniversite öğrencisi Erato Mpemba’nın, hocası Dennis Osborne’a bu soruyu sormasıyla ünlendi.

‘Mpemba Etkisi’

Osborne, soruya cevap veremedi ve bununla ilgili daha sonra çok ünlü olacak bir makale yayınladı. Bu soru, o zamandan beri ‘Mpemba Etkisi’ olarak adlandırılıyor.

(Vatan)

Fizikçi Kimdir?


fizik bir yaşamdır...

   Fizikçiler olup olmadık yerde olup olmadık zamanlarda bir gerçeğin nedenini, nasılını,oluşum sürecini,şartlarını düşünüp onu çözmeye çalışırlar . Kafaları daima problemlerle meşguldür. Onlar için somut gerçekleri incelemek daha eğlencelidir.Çünkü onları bir şekilde kanunlarla ifade edebilirler, formülize edebilirler, matematiğe dökmek isterler. Bir formülü görüp onun ne demek istediğini anlamaya çalışmayan bir fizikçi yoktur. Gördükleri bir formül onlar için adeta dile gelmiş bir çocuk gibidir. Öte yandan sevgi gibi, mutluluk gibi soyut kavramları bu şekilde anlatmaya çalışmak nafiledir. Zaten başarısız olunacağı kesindir. Onun için, akışına bırakıp, sadece hissetmeyi tercih ederler. Örneğin, Newton elmanın ağaçtan düştüğünü görmüş ve merak etmiş. Şimdilerde bu kavramı bir kanun olarak bildiğimizden, bize komik gelmesi kesin bir soruyu yöneltmiş kendisine. Elma niye yere doğru düşüyor, niye yukarı gitmiyor. Oturmuş ve bunun üstüne kafa yormuş. Elde ettiği bulguları ifade edebilmek için diferensiyel denklemleri ilk olarak o kullanmış. Oysak idi elmanın düştüğünü görüp, alsa, onu bir güzel mideye indirse, tadından aldığı keyifle mutlu olsa da kafasını bu kadar yormasa ne kadar basit olurdu değil mi? Bir diğer örnek Arşimed. Bu zatı muhterem rivayet odur ki hamamda taslarla oynarken suyun kaldırma kuvvetini bulmuştur. Bre adam ne kafayı yoruyorsun bunlara. Ne güzel sıcağı görmüşün ,suyun içindesin, gevşe rahatla kirinden pasından bir arın, kendine gel, gevşe rahatla. Ama yok illa bişiler düşünecek işte. Üstelik rivayet odur ki bulduğu bu gerçeğin heyecanıyla dışarıya anadan üryan çıkmıştır. Düşünün artık kendisini  mevzuya ne kadar kaptırmış. Gene tekrarlıyorum fizikçiler çok sıkıcı insanlardır ve partilere çağrılmamalarının sebebi budur. Bu yüzden davetli listelerinin başlarında yer bulmazlar. Eğer bir fizikçi bir davetiyete listesinin en başındaysa muhtemelen bu bir parti değil konferansdır. Hiç bir partiye çağırılmadıkları için kendilerine gelen bu davetleri asla geri çevirmez, gerekirse katılamak için dünyanın öbür ucuna kadar giderler. Bu bir 

SINAVLARA HAZIRLANMA TAKTİKLERİ




Evimize Beyaz eşya aldığımızda(Buzdolabı, Çamaşır makinesi gibi) ilk baktığımız yer, o makinenin kullanma kılavuzudur. Nasıl çalışır? Parçalarının özelikleri nelerdir? Ne gibi teknik özelliklere sahip gibi önemli şeyleri hakkında bilgiler edinir ona göre hareket ederiz.
Tıpkı burada olduğu gibi bizde öğrencilerin ve ailelerimizin yaşamında, önemli bir yere sahip olan bu sınavları kazanmalarının yolu ya da başarılı olmalarının sırları, bu sınavların taktiğini, tekniğini ve stratejilerini bilmekten geçiyor.
Derslere nasıl çalışılır, bir dersten nasıl verim alınır? Planlı ve programlı ders çalışma nasıl olur? Gibi soruların cevabını bilmeniz ve bu konuda aktif olarak bir şeyler yapmak zorundasınız.
Özelikle YGS ve SBS’ de derece yapan öğrencilere baktığımızda başarılarının sırlarını sıralarken kimse ben gece gündüz çalıştım demiyor. Sanki bu konuda ortak bir karar almışçasına şunları söylüyorlar:
-”Başarımızın sırrı planlı, programlı ders çalışmak ve sınavların taktiğini, tekniğini bilmek diye sıralıyorlar“.
Bu yüzden girmiş olduğunuz sınavlara nasıl hazırlanılır, bir dersten nasıl verim alınır gibi önem taşıyan soruları cevaplamamız gerekir.
Dünya insanı, olaylara artık taktik ve teknik açıdan bakıyor, düşünüyor. İnsanların çabuk düşünmesi ve karar vermesi, Stratejik yaklaşması, zaman kavramını iyi ele alması, kendini tanıması ve potansiyelini kullanması önemli kriterler haline gelmiştir.
Şimdi sizlere bir dersten nasıl verim alınır, derslere ve sınavlara nasıl çalışılır? Konusunda bazı taktikler sıralayacağım?
SİHİRLİ TAKTİKLER
1)Başarılı olmak için bir amaç, bir hedef koy kendine. VE Niçin ders çalışmalıyım Sorusunu sor… Bunun üzerine saatlerce düşünebilirsin. O ateşi içinde hissetmişsen olayın yüzde ellisini hallettin demektir.
2) Birden fazla ve doğru kaynaklardan çalışmaya özen göster.
3)Derslerinizi daima masa başında çalışınız. Yatarak, uzanarak, kanepede, yatakta ders çalışılmaz. Böyle çalıştığınızda fizyolojik olarak gevşeyeceğinizden motivasyonuz azalır ve uykunuz gelebilir.
4)Ders çalışırken birden çok duyu organın aktif olsun. Yeri geldiğinde odan içerisinde, yastığa, duvara veya aynaya çalıştığın konuları anlat. Burada amaç, anlattığın konuyu hem kulağın duyacak hem anlatacaksın, hem göreceksin. Yani duyu organlarının aktif olarak öğrenme işine katılması…
5)Ders çalışırken ve özellikle program yapmışsan eğer genelde bir sözel dersten sonra bir sayısal ders çalışmaya özen göster.
6)Sayısal ders çalışırken işlem yapmaya özen göster, yani bir karalama kâğıdı elinin altında hazır olsun.
7)Stresli ve gergin ortamlara girme. Özellikle moral ve motivasyon bozmayı alışkanlık haine getirmiş kaygılı insanlardan uzak dur.
 Konu çalışırken önemli gördüğün yerlerin altını renkli kalemlerle çiz. Bu ikinci tekrar yaptığında algıda seçicilik dediğimiz olayın işlerlik kazanmasına neden olur. Yani dikkatini çeken ilk yer, altını çizdiğin yer olacaktır. Örnek: Bir toplantıda 10 tane siyah takım elbise giymiş bir yerde birisinin bir beyaz takim elbise giydiğini düşünün. İlk dikkat çeken bu beyaz takım elbiseli olacaktır.
9)Çalışma ortamında dikkatini dağıtacak afiş, poster gibi uyarıcıların olmaması gerekir.
10)Eğer çalışacağın konu uzunsa konuyu belli kısımlara ayırarak, konu kısa ise bütün olarak öğrenmeye ve çalışmaya dikkat et. Yani tümevarım ve tümdengelim metotlarını kullan. Ya da Bütün ya da Parçalara bölerek çalışma metodunu kullan…
11)Konu çalışması yapmadan konuyla ilgili testleri ve soruları çözme. Önce konuya hakim ol sonra soru çöz.
12)Her derse isteyerek ve severek çalış. İstek olmazsa başarı gelmez. Öğrenmek için her şeyden önce sevmek gerekir…
13)Okulda işlediğiniz konuları akşam tekrar etmeyi alışkanlık haline getir.
14)Anlamadığın, zorlandığın derslere biraz daha zaman ayır. Bu dersleri görmezlikten gelmek veya kaçmak sorunu çözmez.
15)Ders çalışılırken TV seyretmek ya da müzik dinlemek son derece sakıncalıdır. Bir koltukta iki karpuz taşınmaz. Ya ders çalış ya TV seyret. “Yani Ya sev ya Terk et…”
16)Kimsenin zoruyla, isteğiyle ders çalışmayınız. Eğer böyle bir takıntınız varsa başarılı olamazsınız.
17)Çalışma masanızın pencere kenarında olmamasına dikkat ediniz..
18)İlerde olmak istediğiniz bir hedefi A4 kâğıdına yazıp odanız içerisinde herkesin görebileceği bir yere renkli kalemle yazıp asınız. Bu, içinizdeki ateşin devamlı yanmasını sağlayacaktır.
BAŞARININ YOLUNU, UNUTMA…
HEDEF BELİRLE
DERSE ÖN HAZIRLIK
PLANLI ÇALIŞMA
DİNLENME
MOTİVASYON
TEST TEKNİĞİNİ BİLME
VERİMLİ ÇALIŞMA
DERSLERİ TEKRAR ETMEDİR.
VE yükselmek için THY formülünü unutmayın…(Tutku-Hedef-Yöntem)
Yaşamınızda, size en yardımcı olacak kişi gene kendiniz olduğunuzu unutmayın. Çünkü hayatınızın direksiyonu sizin elinizde. Yarın eyvah demeden, pişman olmadan iyi ki şunları, bunları böyle yapmışım demesini bilin. “Çünkü hiçbir zafere Çiçekli yollardan gidilmez.” Başarı elbette ki tatlıdır; ancak çoğu zaman ter kokar…
HAZIRLAYAN:ABDULLAHOĞLU